HZ. MUHAMMED’İN HAYATI BÖLÜM 2

(DİYANET KAYNAKLARINDAN ÖZET)

PEYGAMBERLİĞİ

  • Kırk yaşına doğru Peygamberimiz Allah’ı daha çok düşünmeye başladı.
  • Hiçbir zaman Mekkeliler gibi puta ilgi göstermemişti.
  • Onunla birlikte az sayıda Hanifler vardı. (Hz. İbrahim’den gelen dinî anlayış)
  • Ama Allah’a nasıl ibadet edeceklerini bilmiyorlardı.
  • Birkaç yıldır Kâbe’ye 5 kilometre uzaklıktaki HİRA dağına çıkıp orada bir mağarada tek başına uzun uzun düşünmeye başlamıştı.
  • Ramazan ayında biraz erzakla Hira’ya çıkıyor ve oradaki mağarada kötülüklerden, dedikodulardan uzak zaman geçiriyordu.
  • Mekke’de kötülüğe batan insanları, onların kurtuluşunu düşünüyordu.
  • Yiyeceği tükenince şehre iniyor ve yoksullara yardım ettikten sonra Kabe’yi tavaf ediyor ve yiyecek alıp dağa dönüyordu.
  • Zaman zaman eşi Hz. Hatice’yi de yanına alıyordu.
  • Bu süreçte Peygamberimiz “SADIK” (doğru) rüyalar görmeye başladı.
  • Gördükleri çıkıyordu.
  • Mekke vadilerinde Peygamberimiz “SELAM SANA EY ALLAH’IN ELÇİSİ” diyen sesler duyuyordu. Etrafta ağaç ve kayalıkları görüyordu sadece. Merak içinde kalıyordu.
  • Allah tarafından vahye hazırlanıyordu.
  • Kırk yıldır hiçbir kötülüğe bulaşmamıştı. Herkes ona güveniyordu.
  • 40 yaşında 610 yılında RAMAZAN ayında son 10 gün içinde ve muhtemelen 27. Gecesinde CEBRAİL adlı melek ona geldi ve kendisinin Allah tarafından peygamber olarak görevlendirildiğini haber verdi. OKU dedi.
  • Peygamberimiz bu ilk vahyi daha sonra şöyle anlatmıştır. “O gece CEBRAİL bana gelerek ‘OKU’ dedi (İKRA). Ben okuma bilmediğimi söyledim. Bunun üzerine melek beni aldı; dayanabileceğim bir noktaya kadar sıktı. Ardından tekrar ‘OKU’ dedi. Ben ise yine ‘Ben okuma bilmem’ deyince tekrar son noktaya kadar sıktı ve ‘OKU’ dedi. Ben ‘Ne okuyayım?’ diye cevap verince melek beni üçüncü defa güç ve kuvvetim kesilinceye kadar sıktı ve bıraktıktan sonra ALAK SURESİ ilk beş ayetini okudu: “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir embriyodan yarattı. Oku! Senin Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediklerini öğreten O’dur.”
  • Peygamberimiz ayeti tekrarladı. Ezberledi.
  • İlk vahiyden sonra bir süre vahiy gelmedi. Peygamberimiz endişelendi.
  • Sık sık Hira’ya gidiyor ve Cebrail’i bekliyordu.
  • Allah’ın kendisini terk ettiğini sanıyordu. “FETRETÜ’L-VAHY” Vahyin kesilmesi dönemi birkaç ay devam etti.
  • Bir süre sonra CEBRAİL geldi ve DUHA suresini okudu. Surede Allah Peygamberimize hitaben şöyle buyuruyordu:

“Kuşluk vaktine andolsun. Karanlığın çöktüğü vakit geceye andolsun ki Rabbin seni terk etmedi. Sana darılmadı da. Muhakkak ki ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır. Şüphesiz, Rabbin sana ihsanda bulunacak ve sen de hoşnut olacaksın. Seni yetim bulup da barındırmadı mı? Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da doğru yola iletmedi mi? Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi? Öyleyse sakın yetimi ezme! Sakın isteyeni azarlama! Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat.”

İLK MÜSLÜMANLAR

  • Peygamberimiz evindeyken CEBRAİL geldi ve ona MÜDDESSİR suresinin ilk beş ayetini okudu.

“Ey örtünen adam, kalk ve insanları uyar. Rabbinin adını yücelt. Elbiseni temiz tut. Kötü şeylerden uzak dur.”

  • Bu ayetler peygamberlik görevini açıkça anlatıyordu. Allah tebliğ etmesini istiyordu.
  • Peygamberimiz ilk davetini Hz. Hatice’ye yaptı. Cebrail’in getirdiği ayetleri okudu ve “Şimdi bana kim inanır?” dedi. Hz. Hatice: “Kimse inanmazsa ben inanırım.” dedi ve ilk Müslüman oldu.
  • Kızları ZEYNEB, RUKIYYE, ÜMMÜ GÜLSÜM de anneleri ile aynı zamanda Müslüman oldular.
  • FATIMA 4-5 yaşlarındaydı. Hz. ALİ de onlarla yaşıyordu. 10 yaşlarındaydı. Onlar da iman etti.
  • Evde onlarla yaşayan azatlı ZEYD de İslâm dinine ilk girenlerden oldu.
  • Bu arada CEBRAİL Hz. Peygamber’e abdest almayı ve namaz kılmayı öğretti. Peygamberimiz de Hz.Hatice’ye öğretti ve birlikte namaz kılmaya başladılar. Peygamberimiz ailesinden sonra yakın çevresini de üç yıl gizli olarak dine davet etti.
  • Yakın arkadaşı EBU BEKİR hiç tereddüt etmeden Müslüman oldu.
  • Ebu Bekir de dostlarını İslam’a davet etti.
  • İLK MÜSLÜMANLAR Peygamberimize gelerek iman ettiler:
    • HZ.OSMAN
    • ZÜBEYR B. AVVÂM
    • ABDURRAHMAN B. AVF
    • TALHA B. UBEYDULLAH
    • SA’D B. EBU VAKKAS
    • OSMAN B. MAZ’ÛN
    • SAİD B. ZEYD
    • EBU UBEYDE B. CERRAH
    • ERKAM B. EBU’L-ERKAM
    • EBU SELEME
    • BİLAL-İ HABEŞİ
    • CAFER B. EBU TALİB
  • İlk Müslümanlar hep güvenilir, sır saklayan ve dönemin kötülüklerine bulaşmamış Mekkelilerdi.
  • Çoğu gençti.
  • Üç yıllık gizli davet döneminde Müslümanların sayısı 30’u buldu.
  • Peygamberimiz ilk yıllarda dağ eteklerinde, öğle tenhalığında Kabe etrafında namaz kılıyor, bazen de Müslümanlarla birlikte ibadet ediyordu. İnen ayetleri onlara okuyordu.
  • Tevhidi, ahiret hesabını anlatıyordu.
  • Müslümanlar açıktan toplu ibadet edemiyordu henüz.
  • Bu dönemde DARÜLERKAM (Erkam’ın evi)’da toplanıyorlardı. ERKAM genç bir Müslümandı. Evi gözlerden uzaktı. Burada birlikte namaz kılıyorlardı. İsteyenlere İslâm’ı anlatıyorlardı.
  • Hz. Ömer bu evde Müslümanların sonuncusu (40. Müslüman) oldu. Ve artık insanları açıktan İslâm’a çağırma günleri başlamıştı.

İSLÂM’A AÇIK DAVET

  • Peygamberliğin dördüncü yılından itibaren açık tebliğ başladı.
  • Çünkü HİCR SURESi 94. Ayet inmişti: “EY Muhammed! Şimdi sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme.”
  • “Önce akrabalarını uyar” (Şuara 214)
  • Peygamberimiz 40 – 45 kişi kadar yakın akrabasına ziyafet verdi, İslâm’a davet etti.
  • Amcası EBU LEHEB sözünü kesti: Kabilesine senden daha kötü bir şey getiren birini görmedim dedi.
  • Birkaç gün sonra tekrar toplantı yaptı. Allah’ın bir olduğunu, eşi benzeri olmadığını anlatıp şöyle söyledi:

“Ben özellikle size ve bütün insanlara gönderilmiş olan Allah elçisiyim. Allah’a yemin ederim ki uykuya daldığınız gibi öleceksiniz, uykudan uyandığınız gibi de diriltileceksiniz. Yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz, iyiliklerinizin karşılığında iyilik, kötülüklerinizin karşılığında ceza göreceksiniz. Cennet de cehennem de ebedidir. İlk uyardığım da sizlersiniz.”

  • EBU TALİB onun sözlerini güzel bulduğunu ve sağ olduğu sürece kendisini destekleyeceğini; ancak atalarının dininden ayrılmayacağını bildirdi. Diğer amcası EBU LEHEB ise Peygamberimizin karşısında olduğunu tekrarladı.
  • Peygamberimiz açık tebliğe başladı.
  • SAFA tepesine çıktı ve orada toplananlara seslendi.

“Ey Kureyşliler! Size şu dağın arkasında bir düşman birliği var desem inanır mısınız?” dedi. Kureyşiler “Evet, senin yalan söylediğine şahit olmadık” dediler.

Peygamberimiz “Öyleyse ben Allah’a inanıp ona gereği gibi kulluk etmediğimiz sürece büyük bir azaba uğrayacağınızı size haber veriyorum… Allah, bana en yakın akrabamı uyarmamı emretti. ‘Lâ İlâhe İlallâh’ ‘Allah’tan başka ilah yoktur.’ demedikçe size ne bu dünyada ne de ahirette bir faydam dokunur…” dedi.

  • Ebu Leheb bu sözleri dinledi ve ona engel olmaya, Mekkelilerle görüşmesine mani olmaya çalıştı.

MEKKELİ MÜŞRİKLER

  • Kureyş ileri gelenleri önceleri İslâm davetine pek karşı çıkmadı.
  • Ama peygamberimiz puta tapmayı eleştiren ayetleri okudukça, puta tapanların cehennemlik olduğunu söyledikçe işler değişti.
  • Putperestlik bir gelenek ve dindi onlar için. “Sen bizi atalarımızın dininden mi vazgeçirmek istiyorsun?” dediler. “Biz babalarımızın dininden dönmeyiz.” dediler.
  • Ayrıca Kureyşlilerin ahlâk ve adalet seviyesi de İslâm ahlâkından oldukça uzaktı.
  • Soya dayalı üstünlük, zenginliğe dayalı statü, içki, kumar, zina, yalan gibi alışkanlıklara karşı çıkan İslâm’ı istemiyorlardı.
  • İslâm’a göre üstünlük ancak takvadaydı.
  • Zengin ve köle ayrımı İslâm’da yoktu.
  • Mekkeli müşriklerin ileri gelenleri bu eşitlik anlayışını istemiyordu.
  • Kabileci Araplar için yeni bir dini kabul etmek hayli zordu.
  • Kabile tarafından dışlanma korkusu vardı.
  • Onlar liderlerinin zengin ve güçlü olmasını isterdi. Ama Peygamberimiz yetim ve öksüzdü. Zengin değildi.
  • EBU CEHİL şöyle diyordu: Haşimoğulları ile yarışabiliriz. Onlar ne yaparsa biz de aynısını yapabiliriz. Ama şimdi bize kendisine vahiy inen peygamber geldi diyorlar. Bizim kabilemiz bunun dengi bir peygamberi nasıl bulsun? Vallahi onun peygamberliğini asla kabul etmeyeceğiz.
  • Üstünlük kıstasını yerle bir eden İslâm ancak Allah’a kullukta üstünlükten söz ediyordu. Bu da zengin ve liderlerin işine gelmiyordu.
  • Putperestlik üzerine kurulu bir düzen vardı. Ayrıca İslâm ekonomik dengeleri de değiştiriyordu. Put yapıp satanlar da bu süreçten zarar görecekti.
  • İnananlar her geçen gün artıyordu.
  • Müşrikler hakaret ve küçümseme ile düşmanlığa başladılar.
  • Peygamberimizden tuhaf isteklerde bulunuyorlardı. Mekke’de ırmaklar akması, ölü atalarının diriltilmesi, saraylar ve hazineler bunlardan birkaçıydı.
  • Peygamberimiz her şeyin ancak Allah’ın dilemesiyle olacağını söylüyordu.
  • Peygamberimizle alay etmeye başladılar.
  • “Bugün yukarıyla konuştun mu Ey Muhammed!” “Allah senden başka peygamber olarak gönderecek birini bulamadı mı?” gibi sözlerle alay ediyorlardı.
  • Bazen kaş göz işaretleriyle gülüşüyorlardı.
  • Onun kahin, deli, şair olduğunu söylemeye başladılar.
  • Kur’an’ın bir masal olduğunu veya bir Hristiyan’dan öğrendiğini, Allah sözü olmadığını söyleyerek İslâm’ı yok saymaya çalıştılar.
  • “And olsun, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de sonuçta alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıverdi.” (ENİBYA – 21/41)
  • Peygamberimiz iftira ve yalanlara üzülüyordu.
  • Her türlü hakaret ve aşağılamaya rağmen Peygamberimiz tebliği sürdürünce Müşrikler onunla anlaşma yoluna gittiler.
  • UTBE de onlardan biriydi. “Şayet maksadın zengin olmaksa sana mal mülk verelim. Makam ve itibar peşindeysen seni yönetici yapalım.” dedi. Hatta onun ruhsal açıdan hasta olduğunu ileri sürüp tedavi ettirmeyi bile teklif etti.
  • Peygamberimiz FUSSILET suresi ilk ayetleriyle cevap verdi. Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu söyledi. UTBE etkilenmişti ama dini kabul etmedi.
  • Dünyalık ile Peygamberimizi ikna edemeyen müşrikler daha tuhaf tekliflerle geldiler. “Ey Muhammed! Biz senin ibadet ettiğine ibadet edelim. Sen de bizim ibadet ettiğimiz putlara tap.” dediler. Bunun üzerine KAFİRUN suresi indi:

“(Resulüm!) De ki: Ey Kafirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam. Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz. Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim. Evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” (Kafirun 1-6)

  • Bütün bunlar sonuç vermeyince fiili saldırıya geçtiler.
  • Öldürmek istiyorlardı.
  • Peygamberimizin geçtiği yollara pislikler ve dikenler atıldı. Evi taşlandı. Hatta namaz kılarken üzerine deve işkembesi atılarak secdede boğulmak istendi.
  • Peygamberimiz bir gün Kâbe’yi tavaf ederken müşrikler üzerine saldırdı. Ebu Bekir hemen müdahale etti. “Rabbim Allah’tır diyen bir kişiyi öldürecek misiniz?” diye karşı çıktı. Kendisi de yaralandı.
  • Bir gün Peygamberimiz Kâbe’de namaz kılarken EBU CEHİL büyük bir taş atıp onu öldürmek istedi ama başarılı olamadı.
  • Ebu LEHEB ve karısı ÜMMÜ CEMİL, Peygamberimize çok sıkıntı verdiler. Yollarına pislik atıp dikenler koydular.
  • Azılı İslam düşmanı EBU SUFYAN’ın kız kardeşi olan ÜMMÜ CEMİL, Peygamberimizin kızları Rukıyye ve Ümmü Gülsüm’le nişanlı olan oğullarının nişanlarını bozdular. EBU LEHEB ve karısı hakkında TEBBET suresi indi.

“Ebu Leheb’in elleri kurusun! Kurudu da! Malı ve kazancı kendine fayda vermedi. Alevli bir ateşe yaslanacaktır o. Karısı da boynunda ip olduğu halde odun taşıyarak ateşe girecektir.” (TEBBET SURESİ)

  • Müşrikler Peygamberimize engel olması için EBU TALİB ile 3 defa görüştü.
  • EBU TALİB birincide sözlerle yatıştırdı. İkinci de tehdit edilince Peygamberimizi çağırarak daha fazla direnemeyeceğini belirtti. Peygamberimiz EBU TALİB’in kendini korumaktan vazgeçeceğini düşünerek şöyle söyledi:

“Bu işten vazgeçmem için güneşi sağ elime ayı da sol elime verseler hiçbir şey değişmez. Allah bu dini üstün kılıncaya kadar çalışacağım veya bu uğurda öleceğim.” Bunun üzerine EBU TALİB:

“Git istediğini söyle. Allah’a andolsun ki seni asla onlara teslim etmeyeceğim.”

  • Kureyşliler, Ebu Talib’e üçüncü başvuruda “Muhammed’i bize teslim et, onun yerine Mekke’nin en yakışıklı gençlerinden UMARE’yi sana evlat olarak verelim diye teklif ettiler. Ebu Talib şiddetle reddetti.
  • Bunun üzerine Kureyşliler toplumsal yalnızlaştırma eylemine başvurdular. Boykot başlattılar.
  • Bütün Müslümanlar hedeflerindeydi.
  • Zenginler Müslüman olanların çocuklarını maddi haklardan mahrum ediyordu.
  • Yoksul ve güçsüz Müslümanlara utanç verici işkenceler yapıyorlardı.
  • Mekke dışından gelen köle ve cariyelere yapılan işkenceler görenleri dehşete düşürüyordu.
  • Aç bırakma, kızgın kumlara yatırma, üzerine ağır kayalar koyma gibi işkence yöntemleri vardı.
  • İtibar sahibi Müslümanlara da çeşitli yaptırımlar uyguluyorlardı.
  • Hz. Ebu Bekir’in açıkta namaz kılmasını ve Kur’an okumasını yasaklamışlardı.
  • Hz. Ebu Bekir de evinin bahçesine kalın duvarlı bir mescid yaptırdı.
  • İşkence yapan müşriklerin başında EBU CEHİL, EBU LEHEB, EBU SÜFYAN, ÜMEYYE B. HALEF geliyordu.
  • YASİR AİLESİ: Müslümanlara yapılan işkencelerin en ağırı onlara yapıldı. Kaybolan kardeşini aramaya Mekke’ye gelen YASİR burada SÜMEYYE adlı cariye ile evlendi. Meşhur Sahabi AMMAR dünyaya geldi. Yasir, Sümeyye ve Ammar, ilk Müslümanlardan oldular ve müşriklerin işkencelerine sabrettiler. Sümeyye, Ebu Cehil’in işkenceleri üzerine can verdi. İslâm tarihinde ilk şehid unvanını kazandı. Yasir de aynı gün işkence ile şehid edildi. Sağ kalan Ammar müşriklerin ağır işkencelerine dayanamayıp LAT ve UZZA putları lehinde, Hz. Peygamberin aleyhinde konuşmak zorunda kaldı. Onların elinden kurtulunca soluğu Peygamberimizin yanında aldı ve olanları anlattı. Peygamberimiz imanını koruduğu sürece zor durumda böyle davranmasında bir sakınca bulunmadığını söyledi. Yine böyle bir durumda kalırsa aynı şekilde davranmasını tavsiye etti.
  • Köleler içinde İslâm’ı kabul eden ilk kişi olan ve daha sonra MÜEZZİNLERİN EFENDİSİ olarak anılacak olan BİLÂL-İ HABEŞî, efendisi Ümeyye B. Halef tarafından ağır işkencelere maruz kaldı. Boynuna ip takılıp çocukların eline verildi. Mekke sokaklarında dolaştırıldı. Öğle vakti kızgın kumlara yatırılıp üzerine kızgın ve büyük kayalar koyuldu. LAT ve UZZA putlarına iman etmesini istedi efendisi. Bilâl ise güçlükle nefes alırken bile AHAD, AHAD (Allah birdir) diyerek imanını yineledi.
  • Sonunda Hz. Ebu Bekir efendisinden Bilal-i Habeşî’yi satın aldı. Onu kurtardı.
  • HABBÂB adlı Müslüman da çok işkence gördü.
  • İlk Müslümanlardan Zinnîre de şiddet ve işkence ile gözlerini kaybetti.
  • Bu köle Müslümanlardan bir kısmını Hz. Ebu Bekir satın alarak kurtardı.
  • Müslümanları dinden döndürmek üzere EKONOMİK yaptırımlar da uygulandı. Sattıkları malların paraları verilmedi. Demirci olan HABBÂB, ÂS b. Vâil’den parasını istediğinde “Muhammed’in dinini terk etmedikçe sana borcumu ödemeyeceğim” diye karşılık aldı. HABBÂB da “Sen ölüp  ahirette tekrar dirilinceye kadar bunu yapmam” dedi.
  • İlk Müslümanlara kendi aileleri de baskılar uyguluyordu.
  • Hz. Osman ticaretle uğraşıyordu. Müslüman olunca amcası HAKEM çok kızdı. Parasını kısıtladı. Ellerini ayaklarını bağlayıp dinden dönene kadar çözmeyeceğini söyledi. Hz. OSMAN “Vallahi ne yaparsan yap Müslümanlıktan vazgeçmem.” dedi. Amcası vazgeçti ama bu defa da annesi başladı. O da başarılı olamadı.
  • Sâ’d bin Abbas da annesi tarafından baskıya uğradı. Annesi yemek yemeyeceğini ve gerekirse kendisini öldüreceğini söylüyordu. Bunun üzerine Allah’ı inkara zorlayan anne-babalara itaat etmek gerekmediğine dair ayet indi (Lokman 15)
  • Ebu Ubeyde b Cerrah da Müslüman olduktan sonra babasının büyük düşmanlıkları ile karşılaştı.

ÖNEMLİ NOT: Burada yazılanlar şahsi kanaat ve kulaktan dolma bilgiler değildir. Kitaplardan çıkartılan özetlerdir. KAYNAK: HZ. MUHAMMED’İN HAYATI, PROF. DR. CASİM AVCI – MEVLANA İDRİS, DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI; TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: