(DİYANET KAYNAKLARINDAN ÖZET)

RECî VAKASI
- Adal ve Kāre kabilelerinin kendilerine İslâm’ı öğretmek için davet ettikleri heyete düzenledikleri suikast (4/625).
- Lihyânoğulları Müslümanlardan öç almak için bir plan kurdular.
- Adal ve Kâre kabilelerinden bir grup Medine’ye geldi. Peygamberimizden (sav) kabilelerine İslâm’ı öğretecek kimseler göndermesini istedi.
- Peygamberimiz bunun üzerine 6-7 veya 10 kişilik bir heyet gönderdi.
- Heyet, Mekke ile Usfân arasında HÜZEYL kabilesine ait Recî suyuna vardılar.
- HÜZEYL kabilesinin, Lihyânoğulları kolundan yüz kadar silahlı birlik heyete saldırdı.
- Amaçları; 10 Müslümanı esir alıp Mekke müşriklerine satmaktı.
- Üç kişi hariç (Hubeyb b. Adî, Abdullah b. Tarık ve Zeyd b. Desine) diğerleri teslim olmadı, çarpıştı ve şehid edildi.
- Esir alınan üç kişinin ellerini bağladılar, Mekke’ye doğru hareket ettiler.
- Abdullah b. Tarık tahammül edemedi ve yolda bağını çözdü, müşriklerle çarpıştı, şehid oldu.
- Müşrikler Hubeyb ile Zeyd’i Mekke’ye götürdü.
- Bedir’in intikamıyla yanıp tutuşan Mekkelilere sattılar.
- Mekkeliler önce onları hapiste tuttu. Sonra şehir dışındaki Ten’îm mevkiine götürdüler ve darağacına asarak işkence ile şehid ettiler.
- TEN’îM: Mekke’nin kuzeybatısında Kâbe’ye en yakın Harem sınırı.
- Hubeyb b. Adî ölmeden önce 2 rekat namaz kılmak istedi, korkusundan namazı uzattı demesinler diye kısa tuttu.
- Bu hadise Medine’de büyük üzüntüyle karşılandı.
- Her iki olaydan büyük üzüntü duyan Hz. Peygamber otuz veya kırk gün süreyle sabah namazlarında (bazı rivayetlerde beş vakit namazda) bu facialara yol açan kabilelere beddua etmiştir.
- Peygamberimiz karşılık vermek için 200 kişiyle BENî LİHYÂN kabilesine sefer düzenledi.
- Benî Lihyân Gazvesi adı verilen bu seferi önceden haber alan kabile mensupları dağlara çekildiler. Onların topraklarında iki gün kalan Resûl-i Ekrem Medine’ye döndü (6/627)
- Recî Vakası’nın meydana geldiği yer, bugün Mekke-Medine eski yolu üzerinde, Usfân’a gelmeden 15 km. sağ taraftaki vadiden 5 km. kadar içeridedir.
BİR’İ MAÛNE FACİASI
- Yetmiş kadar sahâbînin şehid edildiği olay (Safer 4 / Temmuz 625) ve bu olayın geçtiği yer.
- Âmir b. Sa‘saa kabilesi reisi Ebû Berâ Âmir b. Mâlik Medine’ye gelerek Hz. Peygamber’i ziyaret etti ve ondan İslâmiyet hakkında bilgi aldı.
- Kendisi Müslüman değildi, ama kabilesine İslâm’ın anlatılmasını istiyordu.
- Peygamberimiz göndereceği heyetin can güvenliğinden endişeliydi. Ebû Berâ gelecek kimselerin can güvenliği hakkında garanti verdi.
- Peygamberimiz bir müddet sonra, çoğu ensara mensup olan, İslâmiyet’i ve Kur’ân-ı iyi bilen ve Ehl-i Suffe’den olan 70 kadar kurrâyı adı geçen kabile halkına İslâmiyet’i tanıtmak ve Kur’an’ı öğretmekle görevlendirdi.
- Başlarına da Münzir b. Amr el-Hazrecî’yi başkan tayin etti.
- KURRÂ: Kur’an kıraati konusunda uzman kişiler.
- Medine’den yola çıkan heyet bir süre sonra Bi’rimaûne denilen yerde konakladı.
- İçlerinden Harâm b. Milhân adlı sahâbî Hz. Peygamber’in mektubunu Âmir b. Sa‘saa kabilesinin reisine götürmekle görevlendirildi.
- Bu sırada Ebû Berâ’nın öldüğüne dair bir haber yayıldı.
- Harâm b. Milhân da mektubu onun yerine Âmir b. Tufeyl’e verdi ve yanındakileri İslâm’a davet etti.
- Âmir b. Tufeyl baştan beri İslâmiyet’e ve Hz. Peygamber’e karşı kin besliyordu.
- Mektubu okumadı ve elçiyi mızrakla öldürttü.
- İslâm heyetine saldırmak üzere kabile halkını da tahrik etti.
- Ancak Ebû Berâ’nın, heyetin can güvenliğini garanti ettiğini bilen halk, bu saldırı teklifini reddetti.
- Bunun üzerine Âmir b. Tufeyl aralarında yakınlık bulunan BENî SÜLEYM Kabilesinin bazı kollarını kışkırtarak silahlı grup topladı.
- Bu grup, Müslüman heyete saldırı düzenledi.
- Habersiz yakalanan Müslüman heyetten üç kişi hariç hepsi şehid edildi.
- Sağ kalan üç kişiden ikisi develeri otlatıyordu.
- Ka’b b. Zeyd ise öldü zannedilip bırakılmıştı.
- Diğer iki sahabîden Münzir b. Muhammed arkadaşlarının öldürülmesine tahammül edemedi, müşriklere saldırdı ve o da şehid edildi.
- Amr b. Ümeyye esir alınmıştı. Tufeyl’in annesinin azad adağı için serbest bırakıldı.
- Hz. Peygamber olayı vahiyle öğrenmiş ve otuz veya kırk gün süreyle sabah namazlarında Bi’rimaûne faciasına yol açan kabilelere beddua etmiştir.
NOT: Peygamberimizin nice kötülükler karşısında beddua etmediği bilinmektedir. Fakat bu olayda savaş maksadı olmaksızın, tamamen insanî ve ahlâkî mülâhazalarla gönderilen seçkin ve kalabalık bir irşad heyetinin, can güvenliği verildiği hâlde, savunmasız bir şekilde öldürülmesi Hz. Peygamber’i fazlasıyla infiale sevk etmiş olmalıdır
BENî MUSTALİK SAVAŞI
- Mekkeli müşriklerin müttefiki olan Benî Mustaliḳ kabilesine karşı Hendek Gazvesi’nden (5/627) kısa bir süre önce tertip edilen gazve.
- MUSTALİK: Kahtânîler’e mensup bir Arap kabilesi.
- Mustalik kabilesi reisi HÂRİS b. EBÛ DIRÂR, Medine’ye saldırma kararı almıştı.
- Peygamberimiz haberi alınca 1000 kişilik bir kuvvetle Medine’ye hareket etti.
- İki ordu MÜREYSİ’ kuyusunda karşılaştı.
- Peygamberimiz, Hz. Ömer’i gönderdi ve önce düşmanı İslâm’a davet etti.
- Davet kabul görmedi ve savaş başladı.
- Müslümanlar galip geldiler.
- Esirler arasında HÂRİS’in kızı Cüveyriye de vardı.
- Cüveyriye Müslümanlığı kabul etti ve Peygamberimiz onu azat etti ve onunla evlendi.
- Bu evlilikle savaşın doğurduğu düşmanlık hafifledi.
- Mustalikoğulları ile Peygamberimizin akraba olması nedeniyle Müslümanlar esirleri serbest bıraktılar.
- Mustalik kabilesi de bu davranıştan etkilendi ve Müslüman oldu.
- Hâris b. Ebû Dırâr da Peygamberimizin yanına geldi ve İslâm’ı kabul etti.
HUNEYN (HEVÂZİN) SAVAŞI
- Hz. Peygamber ile Hevâzinliler arasında yapılan savaş (8/630).
- Kur’ân-ı Kerîm’de adına yer verilen iki gazveden biridir (diğeri Bedir).
- Adını meydana geldiği mahalden alır.
- Mekke’nin fethinden sonra halkın Müslüman olması, Mekke’yle birlikte hareket eden Hevâzin Kabilesini etkilemişti.
- Kabilenin bir kolu da TAİF’te oturan SAKîF kabilesiydi.
- Bu iki büyük kabile Müslümanlara karşı birleşti.
- Hevâzin lideri Mâlik b. Avf liderliğinde savaş hazırlığı başladı.
- Peygamberimiz de 12.000 kişilik orduyla Mekke’den 36 km. uzaktaki HUNEYN vadisine hareket etti.
- Mâlik b. Avf, askerin zor durumda bile kaçmaması için kadınları, çocukları, hayvanları savaş alanına getirmişti.
- Düşman vadinin dar bir noktasına okçuları yerleştirmiş bekliyordu.
- Hâlid b. Velid komutasında öncü birlikler vadiye girdi.
- İslâm ordusu vadiye girer girmez ok yağmuruna tutuldu.
- Öncü birlikler geri çekilmeye başladı. İslâm ordusunda panik havası oluştu.
- Peygamberimiz panikle dağılan askerleri etrafında toplamaya çalıştı. Amcası Hz. Abbâs da ona gür sesiyle yardımcı oluyordu.
- Kaçan askerlerden sonra Peygamberimizin yanında Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali başta, yüz kadar sahabî kalmıştı.
- Peygamberimizin kararlılığıyla İslâm ordusu yeniden etrafında toplanmaya başladı.
- Peygamberimizin emriyle tekrar taarruz başladı ve kesin zaferle sonuçlandı.
- Düşman bozguna uğramıştı. Kadınlarını, çocuklarını ve mallarını bırakıp kaçtılar.
- 4 Müslüman şehid olmuş, müşrikler ise 70 kayıp vermişti.
NOT: Tevbe Suresi 25. ve 26. ayetlerde bu savaştan bahsedilmektedir.
- Düşman her şeyi bırakıp kaçınca çok sayıda esir ve ganimet kalmıştı.
- Peygamberimiz kaçan düşmanın takip edilmesi için esir ve ganimetlerin Ci’râne’de kurulacak bir kampta koruma altına alınmasını emretti.
- Düşman ordusunun büyük bir kısmı Taif’e gitmişti. Diğerleri de Evtâs ve Nahle’ye dağılmıştı.
- Ertesi gün peygamberimiz bir birliği Evtâs’a, bir birliği de Nahle’ye sevk etti. Ordusunun büyük bir kısmıyla da TAİF’e yürüdü.
TAİF KUŞATMASI
- Taifliler Müslümanlar için bir tehdit durumundaydı.
- Her zaman İslâm’a karşıydılar.
- Peygamberimizi ve Müslümanları alaya alıyorlardı, İslâm düşmanları buraya sığınıyordu.
- Taif müşrikler için yeni bir merkez durumundaydı.
- Peygamberimiz, Huneyn Gazvesi’nin ardından Taif’e yürümeye karar vermişti.
- Peygamberimiz Taif kalelerine sığınan Sakîflileri ve Hevâzinlileri bir ay kadar kuşatma altına aldı.
- Peygamberimiz Taif’ten ayrılırken bazıları ondan bedduada bulunmasını istedi. Peygamberimiz ise Allah’a dua etti ve onları Müslüman olarak kendisine göndermesini istedi.
NOT: Duadan bir yıl sonra Sakîfliler Medine’ye bir heyet gönderdi ve İslâm’ı kabul etti.
- Kuşatmadan sonra Peygamberimiz Ci’râne’ye vardı ve ganimetleri paylaştırdı.
- Esirleri de geri verdi.
- Burada ihrama giren Peygamberimiz (sav) Mekke’ye gitti ve umre yapıp Medine’ye döndü.
ÖNEMLİ NOT: Burada yazılanlar şahsi kanaat ve kulaktan dolma bilgiler değildir. Kitaplardan çıkartılan özetlerdir.
KAYNAK:
HZ. MUHAMMED’İN HAYATI, PROF. DR. CASİM AVCI – MEVLANA İDRİS, DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI;
TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ.